Karma Savaş'ta Türkiye Barışı için Yapmamız Gerekenler

15 Temmuz CIA-FETÖ Darbesi’nin ardından Üst Akıl'ın ve emrindeki ‘gönüllü hainler’in bize, yani her kesimden 80 milyon insana karşı neler yapacaklarını yazmıştım, okumadıysanız şu anda giriş yaptığınız yazı havada kalabilir, mutlaka bakılmalıdır.

Hibrit/Karma Savaş'ta olduğumuzu ifade etmiştim.

Şimdi Karma Savaş'ta yapmamız gerekenleri konuşmalıyız.

Elimizdeki bazı doneleri paylaşacağım.

Planları, Türkiye’de toplumda huzursuzluklar, provokasyonlar ve sonrasında iç savaş çıkarmak.

İkinci dalga’yı bundan sonra deneyebilirler. Dikkat edin, kaostan önce ikinci dalga yapmaları imkansız demiyorum, karşımızda asimetrik davranan, önceden bilinemezliğini bir silah olarak kullanan son derece tehlikeli küresel bir yapılanma ve lokal partnerleri var. Ama sözünü ettiğim kaos planı, biraz öne çıkıyor.

Ve evet, meğer bu plan için daha 15 Temmuz Darbe gecesi harekete geçmişler.

Geçen gece İstinye’de şehit edilen Rizeli yiğidimiz Fatih Satır’ın evindeydim. Oğlunun cenazesinin başındayken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aradığı şehit babası Turan Satır ile, şehidin ağabeyi ve arkadaşlarıyla ile birlikteydik.

Anlattı:

“Şehidimizin ve yaralıların üzerinde saçma izleri vardı. Yani pompalı silah da kullanılmıştı. Siz de askerlik yaptınız, bilirsiniz, asker pompalı kullanmaz. Biz bu tuzağı sonradan çözdük. İstinye hep milliyetçi, muhafazakardır. Ama yukarımızda Armutlu var. Solcuların, alevilerin yaşadığı yer. Meğer bu Fethullahçılar bilerek pompalı atmışlar ki biz Armutlu’ya saldıralım. Biz bu tuzağı, kumpası görünce anladık ki bunların gözü dönmüş.”

Şehit babasının söyledikleri bunlardı. Şimdi FETÖ’ye bağlı bazı yerlerden asker üniformaları çıkmasını bekleyin. Güneydoğu’da asker kılığına girip az mı katliam yaparlardı. Aynı yolu bu kez başka amaç için deniyorlar.

Diğer bilgiye geçiyorum:

Tarih 19 Temmuz 2016 Salı.
Yani darbeden 4 gün sonra.
Yer Bağdat Caddesi.
Bir kafede oturan hanımlara sokaktan geçen bir grup saldırıyor. Başka bir cemaatten gibi davranmak için cübbe şalvar giyen bu sakallı CIA-FETÖ timi, bayanların kollarını sıkıyorlar ve “Yeni düzen geldi haberiniz yok mu sizin! Nasıl bu açık kıyafetlerle oturuyorsunuz! Ya örtüneceksiniz ya da evden dışarı çıkmayacaksınız!” diyorlar. FETÖ’nün deşifre ettiğim ‘tedbirat’ birimini bilenler, konuyu anlamakta gecikmezler: ‘Asimetrik provokasyon’

İşte çok dikkatli olmamız gereken şey tam da bu: ‘Asimetrik Provokasyon’. Aynı grup daha sonra bir başka kafede de benzer provokasyonu yapıyorlar, cep telefonuyla görüntü almaya kalkanları tehdit ediyorlar ve gidiyorlar.

Konu bana intikal ettiğinde yoldaydım, arabanın lastiği patlamıştı, zordaydım. Herşeyi ve en önemlisi gazeteciliğimi bir kenara bırakarak bu timin peşine düştüm. Kafe sahibi CHP’li bir hanımdı, korkup telefonlarını kapatmıştı. Şimdi de yurt dışına çıkmış. Kafenin müdürü ile telefonla görüştüm, geçiştirmek istedi. Oysa doğru tavır bu değil, bu fitnecilerin üstüne gitmektir. Benzer olayların yaşanmaması için bu şahısların ivedilikle enterne edilmesi ve kamuoyuna ifşaları gerekiyordu, bu şarttır. Umuyorum bu da olacaktır.

Tüm bunların üstüne BBC’nin Malatya’da Aleviler’e saldırı haberlerini de ekler misiniz? Darbe gecesi başladı bu safsata ve bizzat Alevi kanaat önderleri tarafından yalanlandı.

CIA ve yerli köpeği FETÖ Türkiye’de darbe yapmaya çalışırken FETÖ’ye değil de Aleviler’e saldıracak kadar beyinsiz ve şerefsiz olmak, sadece FETÖ’cülere mahsustur.

Peki, bunca şeyden sonra – daha doğrusu önce- yapmamız gerekenler neler?

CIA-FETÖ’nün sokağa çekmek istediği başlıca 3 kesim: Aleviler, Kürtler ve Geziciler’dir. Buna göre birleşmeli, kardeşlik mesajları verilmeli.

Zaman husumet, gevezelik ve ukalalık zamanı değil birleşme, kaynaşma zamanıdır. Fethullah Gülen gibi vatan haini ve katil bir ortak düşmanın fitnesine karşı durup fitne potansiyeli olan konuları en aza indirgeme zamanıdır.

Bu minvalde, CIA-FETÖ’nün kullanmak isteyeceği tüm konularda önlem alınmak üzere;

- Hiçkimse hiçbir yerde, mezhepler, tarikatlar, cemaatler ve sembol isimler üzerine yorum, tartışma, eleştiri yapmamalı.

- Sünni tarikat şeyhleri, hocaları, liderleri ile Alevi kanaat önderleri, dedeleri bir araya gelmeli, FETÖ’nün ihaneti ve milletin kardeşliği üzerine edecekleri sohbetler kamuoyuyla paylaşılmalı.

- Dindar bilinen semtlerle laik bilinen semtler arasında ortak paydaları içeren muhabbetler, misafirlikler yaşanmalı.

Neden mi?

FETÖ için;

Kadıköy’ün Atatürkçüsü ile Üsküdar’ın İslamcısı arasında zerre fark yoktur. Kendisine karşı olan herkese saldırır.

İspat isteyen Silivri’ye attıkları Atatürkçüler’le kafasına bomba attıkları AK Partililer’e baksın, yeter!

Kendimi bildim bileli söylediğim söz gerçek oldu:

Emperyalizm’in bombası düşerken İslamcı mı Atatürkçü mü bakmaz.

Türkiye bu sözü 15 Temmuz’da canlı canlı yaşadı.

Dolayısıyla, gereksiz gerginlikleri azaltmak lazım. Herhangi bir gerginlikte payım varsa, ben de burada özür diliyorum. Ama bundan sonrasında böyle bir lüksümüz yok.

Nasıl şeytan insanların menfaatlerinden yaklaşarak Allah’la aralarını bozmak isterse, FETÖ gibi şeytani örgütler de halkın ayrıştığı konuları sömürerek barışla aralarını bozmak ister.

Uymamalıyız.

- Topçu Kışlası'nın tarihsel önemini halkımıza anlatamadık. Bilinse böyle karşı çıkılmaz ve dolayısı ile tarihte Topçu Kışlası'nda aylarca Türk Askeri'ne işkence yapanlar tarafından sömürülemez. Bu projeyi ne çok istediğimi herkes bilir, ekranda ve medyada çok paylaştım. Ama şimdi zamanı değil. Dahası, referandumsuz yapmamalıyız. Madem CIA-FETÖ bu projeyi sömürüyor, yaparız bir halk oylaması, olur biter. Bence bu süreçte halk oylaması olmadan dillendirmemeliyiz.

- Her yaştan Türkler ve Kürtler, sosyal medyayı kardeşlik fotoğraflarıyla doldurmalı. GIF’ler hazırlanmalı içinde Fethullah Gülen köpeğine had bildirilen... (Videolarda küfür etmeyin, hanımlar var, yayınlanmıyor.)

- Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor ve tüm takım taraftarları bir araya gelerek CIA-FETÖ Darbesi’ne lanet okuyan tezahüratlar yapmalı, videoları yayınlanmalıdır.

Unutmayın, Adnan Menderes’e darbe yapıldıktan 45 gün sonra tribünler katiller için tezahürat yapıyordu. Bunun rezilliğini ve pişmanlığını hala yaşıyoruz.
- Darbe karşıtı gösteriler AK Parti Mitingleri’ne çevrilmemeli demiştim. Evet, darbeye direnenlerin büyük kısmı AK Partili’dir ama tamamı değildir. Evinde oturup sahayı izleyen ama darbeye karşı olan çok insanımız var, bunlar da düşünülmelidir.

Çok kuvvetli bir örnek veriyorum: Bizim CIA-FETÖ Darbesi’ne karşı protesto için bile olsa Boğaziçi Köprüsü’nü kapatmamız yanlıştı. Protesto için yol kapatmak dinimizde ve töremizde yok. Bu kimin fikriydi bilmiyorum ve o gece her gece olduğu gibi tüm kışlaları ve meydanları gezdim ama kasten köprüye gitmedim. Bizler yol kapatanlar değil, yol açanlar olmalıyız. Evet, köprüdeki görüntü muhteşemdi ama hayır, biz halkın tamamının kalbine giden köprüler kurmalıyız. Bunun için her sözümüze, hareketimize, faaliyetimize dikkat etmemiz gerekiyor.

Köprüyü 1 hafta önce Fethullahçılar kapattı 1 hafta sonra da Tayyipçiler sözünü, militan değil sıradan halkın ağzına düşürmemeliydik. Zaten duyduğum kadarıyla bir organizasyon hatası olduğu da belirtilmiş. Tekrarı olmamalıdır.

Velhasıl-ı kelam;

Bizler birbirimize hoşgörü ile yaklaşmazsak, biz şimdi ortak düşmana karşı birleşmezsek, Emperyalizm farklılıklarımızı çatışma ortamına çevirmek isteyecektir.

Bunun dışındaki her yorum CIA-FETÖ kasmasıdır.

Evet, bu ülkede
Herkesin bariyerleri var.
Her kesimin bariyerleri var.
Ama şimdi,
Bunların hepsini birleştirip
CIA-FETÖ’nün toplumsal fitnelerine,
Mısır’da yaptıkları gibi,
Türkiye’yi 2.dalgadan kaosa sokma planına karşı,
Türkiye büyüklüğünde bir barikat kurma zamanı...

Ben kendi adıma büyük fitneyi fark ve deşifre ediyor, darbeden önce girdiğim tüm tartışmalardan çekilerek toplumun tüm kesimleriyle birlikte CIA-FETÖ’ye karşı direnişte kalıyorum.

Siz?

Fatih Tezcan
twitter.com/fatihtezcan